Büyük zafer günümüz destanımız; tüm dünyanın gerçek savaşçıları gördüğü çocukların şehit olduğu bir destan bugün ki özgürlüğümüze kavuşma öykümüz.Gerçek bir zafer öyküsü birçok canın bizim için verdiği bizi en gururlandıran gün.Minnetle ve özlemle Önce önderimiz Atatürk ve sonrasında tüm silah arkadaşlarına minnetle ve özlemle anıyoruz.
Bu zaferin önemli isimlerinden biri Seyit Onbaşı Dilinden kendi anlatımıyla Bouvet’in Batış Öyküsü
“Kilitbahir Mecidiyesi’ndeki uzun 24’lüklerin üçüncü topunda yer alıyordum. Bir kez mermiyi kucaklamak istedim, yağlı olduğundan elimde tutamadım. Elimi biraz topraklayarak bir dizimi yere koydum ve mermiyi yüklendim Merdivenleri ilk defa nasıl çıktığımı çok az hatırlıyorum. Aşağıya atlayarak 2-3-4 mermileri sıra sıra taşımaya başladım. Aslan topumuz gürlemeye başlamıştı. 4. mermiyi attıktan biraz sonra , Gonca Suyu tarassut mevkisi, iki mermimizin isabetini duyuldu. Bu haberi de aldıktan sonra gülleler artık ufak bir saman çuvalı kadar hafif geliyordu. Sanki denizin üzeri alev almış gibiydi. Sağda solda iki gemi, kara dumanlar ve kızıl alevler içinde batıyordu.” Yok oluşunu izledik.
Böyle yazılmış bir öykünün nesli olduğumuz için gurur duyuyoruz. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti