Yaş grubu ayır etmeden herkese verecek bir dersi olan ve gerçekten her dönemde tekrar tekrar okunulması gereken üzerinde uzun uzun konuşulması gerilen tüm konuları barındıran bir kitap olarak karşımıza çıkmakta. Sevimli bir karakter olarak karşımıza çıksa da aslında derinlerinde birçok farklı düşünce ve gariplik barındırıyor.
Küçük prens; Bugün ki kısa haline gelmeden önce 1000 sayfalıktı ve yazarı ‘’ Saint-Exupéry’’ tarafından kısaltıldı ve yazar bir kitap kısaltılacak şeyler bittiğinde kitap olur cümlesi ile yorumladı bu olayı.
New York’ta bir otel odasında yazılmış ve ilk kez 1943 yılında basılmıştır. Böylelikle yine farklı olduğunu ortaya koymuştur.
Küçük Prens’in Tüm çizimleri yazarı tarafından sulu boya ile yapılmıştır ayrıca.
Küçük prens kitabında geçen; Gülün eşi Consuleo’yu, gezegenlerin her birinin bir ülkeyi simgelediği ve 2. Dünya Savaşı’nın değiştirmekte olduğu düzene göndermeler yapıldığı düşünülüyor. Kitabın çıkış noktası olan çöl ise Saint-Exupéry’nin 1935’te bir uçuşu sırasında düştüğü ve bir şekilde kurtulmayı başardığı Sahra Çölü’dür.
Fransa euro’ya geçmeden önce 50 frankların üzerinde Küçük Prens ve Saint-Exupéry’nin resimleri yer alıyordu kıymetli bir eser olduğunu her noktada görebiliyoruz.
Japonya’nın Hakone isimli şehrinde bir Küçük Prens müzesi bunun yanı sıra Güney Kore’de Gyeonggi-do kentinde Küçük Prens temalı birde köy bulunuyor. 2000 yılında da yazarın doğup büyüdüğü Lyon’da bulunan havaalanına Saint Exupéry’nin adı verildi.Gerçekten herkes her ülke tarafından benimsedğimiz bir yapıt olarak karşımıza çıkıyor Ülkemizde ise ilk çevirilerinden birini Tomrıs Uyar yapmıştır.